ONUN ADIYLA..SEVDİĞİNE SELAMLA..

Ellerim küçük,kollarım güçsüz..Yıldızlar uzak,yüzleri parlak..Gönlüme düşen kadarı içimi ışıtan kadarı yazıya dökülsün..Yıldızlar da aldığı ışığı yansıtır ya,yıldızlardan aldığı bir ışık olursa yansıtsın kalem..

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Medineli Küçük Kızlar

Toprak kızgın olur bazen,yakar ayakları,yumuşacık olur bazen sarar yaraları..Bağrında yanyana iki zıddı yaşatır hep,bazen insan,bazen bitki,bazen şehir..Hiç biri benzemez birbirine..Kimi bağrı dolu kin,kimi sevgi,kiminin dalları uzanır cennete,kiminin acı olur meyvesi,kimi kuşatır çağırır kucaklar ruhları,kimi sıkar daraltır nimeti ve nimete talip insanları.
Bereketlidir toprak,barındırdıkları da..Zıtların biri iyi biri kötü diyemeyiz haşa,değişmektir hayatın kuralı her hasat ne getirir bilinmez her şehir sırlı bir hazinedir herkesçe çözülmez..

Mekke çıkarılmasa çıkılmayacak şehirdir,insan annesinin yanından ayırmasalar ayrılır mı,annedir Mekke.Annesidir,hem şehirlerin,hem baba,hem annelerin,hem bebelerin..Kabe ki ismi bile ta arzın göğsüne tekabül eder,emzirir,büyütür bağrına bastığını,çağırır aşkla yanından zorla ayrılanı.Cömerttir,kerem sahibidir sahibi,mükerremedir onun için ikinci ismi..
Medine ki Yesrib ken daha mütevazidir,insaflıdır,havası serin,suyu soğuk,ziyaretçileri hummalıdır.Güneş Mekke deki taşları ısıtıp Mekkeliler mümin sırtları yakarken,Medine dolunayı farketmiş,her hanesine bir ışık huzmesi sızdırmaktadır.Genç Musab üzerinde aydan bir parçayla tüm Medineyi kuşatmaktadır.

Ve bir gün artık süre tamamlanmıştır,Mekke de solunacak hava,Medine de hasrete tahammül kalmamıştır.Mağara arkadaşıyla uzun süren bir yolculukla alemlerin efendisi artık şehirlerin anasından kopmaktadır.Medinelilerse kadın erkek yaşlı genç çocuk yollara dökülmüş,dillerinden taşan nağmeler gökyüzünü tutmuştur,görmeden inanmak,komşu şehirde birine,elini eline koymak,canını yoluna koymak,sadece O nunla değil arkadaşlarıyla da tüm varlığını paylaşmak,sözlerin bittiği yerdir,adları ensardır şu saatten sonra,yardımcılardır onlar nurlanmışlardır,sesleri hala kulaklardadır,
Ay doğdu üzerimize,
Veda tepelerinden...
Ve Medineli kızlar çevirirler etrafını rasulun,

-Seni çok seviyoruz...
-Ben de sizi çok seviyorum...
Ne güzeldir Medineli bir kız olmak,sevgisine karşılık bulmak,artık onu hep görecek olmak,devesinin nereye gideceğini heyecanla beklemek,Mekke nin toprağına gömülmekten kurtulmuş kızlarına arkadaş olmak,Mekke nin küçük kızı Ayşe yi anne bilmek,büyüyüp genç kız olunca,ilk yemeğini yapıp o haneye götürmek,kiminle evlendirirse razı olmak,iç fırtınalarına sükun bulmak,ne güzel Medineli bir kız olmak...

24 Ağustos 2010 Salı

Zeyd


Mekke sıcaktı,gözleri uzak,adı Zeyd.Kim bilir ne kadar ağlamıştı.Kirpikleri batıyor,ağlasa gözlerinden çöl kumu çıkacak sanıyordu.Çocuk kalbi bu kadar fırtınaya dayanamıyor bir çıkış bekliyordu,bir kurtuluş!Ne olur şu köşeden babası çıkıp gelse,onu buralardan alıp gitseydi.Kurtarsaydı onu kervanı basıp kaçıran,sonra da pazarda köle diye satan şu acımasız eşkiyalardan.
Pazar sıcaktı,pazarlık sıcak.Yeni ve ilk sahibinin yüzü sıcak gönlü sıcak,ilk olmakla aydınlanacak ruhu ve veren eli sıcak.Adı Hatice ydi.Hediye vermeyi,saadet vermeyi,güven vermeyi,huzur vermeyi bilen,huzura erendi.Adı Hatice ydi ve bir gün hanesine doğan ayla,gönlüne doğan güneşle sevindi.Alemlere rahmet olanla evlendi.Küçük Zeyd i ne kadar sevdi ki onu en güzele hediye etti.Sevindi,sevdi peygamber,sevildi,çok sevindi Zeyd.
Kötü başlayan macera Zeyd için talihe dönüşmüştü.Yanında bulunduğu insanda kimsede görmediği şeyler görüyordu.Gözleri keskindi Zeyd in,uzakları görüyordu.En yakında olan,en derini hissedebiliyordu.En güzel günlerini burada yaşayacağını nasıl bilebilirdi.Yusuf u tanımıyordu.Onunla kesişen kaderinden haberi yoktu,ümitlenmeye hali yoktu.Ama şimdi Yusuf tan da güzeli,Yusuf gibi köleyi canına katıyordu.
Mekke sıcaktı.Yolcular ümitli.Allah tan ümidini kesmemiş bir baba aramış bulmuştu yavrusunu sonunda.Öğrenmişti oğlu Muhammed sav. in yanında.Aradı buldu,selam ve umutla girdi nur dolu haneye.Ve Zeyd,nasıl beklediği şu ana nasıl kavuşmuştu.Babası onu bana verir misiniz deyince,içinden bir şey kopmuştu.Kendisine soralım dedi,içini okuyan sultan.Zeyd in tercihi sıcaktı,en huzurlu kucaktı.Burada kalacağım dediğinde üzgündü babası,şaşkın.Demek ki sen sonradan tanıdığın bir adamı babana,köleliği hürlüğe tercih ediyorsun,diyebildi sadece.Kuvvetli ve kesin bir tercihti bu.Dünya bir yana sen bir yana demekti bir çocuk için,hayat tercihiydi.
Vallahi,şu yanında bulunduğum zattan gördüklerimi kimseden görmedim,diyebildi.Küçük esmer ellerinden tuttu,Allah ın eli olduğu,bir tepeciğe çıktı,onu evladı ilan etti.Dünyanın engüzel babasına sahip oldu Zeyd.Zeyd bin Muhammed diye anıldı,Zeyd bin Harise yerine..Adı yakıştı efendimizin yanına,anılana kadar Kuran'da.Bir tek onun ismi yazıldı yüce kitaba,ne ağır ne sancılı bir yazıyla.Çünkü güçlüydü Zeyd,daha çocukluktan alışkındı acıya,ve acının sonunda gelen mutluluğa,ne güzel çocuktu Zeyd..

22 Ağustos 2010 Pazar

Çocukluktan Yıldızlaşanlar-Ali

Efendimizin yanında çocuk olmak..Her dönemi güzel de çocuk olmak başka,çocuklardan başlayalım,gönlümüz huzur dolsun.Sadece çocuk olsunlar burada,büyüyüşlerini görelim sonradan sonraya..
Ali
Talib in babasının oğlu.Peygamberin amcasının oğlu.Baba yarısının,kendisine sahip çıkanın küçük oğlu.Vefalı Efendimiz,biliyor amcasının durumu kötü,Ali ye ben bakayım diyor.Hatice yle Muhammed'in huzur dolu evine geliyor o küçücük bedeni ve kocaman kalbi,orada büyüyor.Şahit Ali,Efendimize..Her haline,kainata ayet ve rahmet olan her haline şahit..O yüzden şehadet eden ilk çocuk O,risaletine de..İlk müslüman çocuk o..
Düşünüyor Ali,düşünmeyi biliyor,gecelerini kullanmayı ve izlemeyi,izi takip etmeyi,evi biliyor sonra,hep o evin içinde kalıyor ehli beyt oluyor o yüzden..Ayrılamıyor,ayırmıyor Rabbi..
O gün..
Adım adım peşinden gittiği,babasından sonra babası olan,Efendimiz namaz kılıyor,yanında,kadınların en nasiplisi Hatice,beraberler,eğiliyorlar,kalkıyorlar,secdeye gidiyorlar,putlara hiç yaklaşmamış bu insanlar ne yapıyorlar?Gözleri açık Ali nin,nefesi taze..
Ne yapıyorsunuz siz?
Bu namazdır diyor ve islamı anlatıyor amcasının oğlu,ağzından birer inci saçılır gibi..
Ben babama sorayım,diyor Ali,ona göre karar vereyim..
Peki diyor Allah resulu.Gece uykuya dalamıyor,9 yaşında daha düşünüyor,düşünüyor ve kararını veriyor.Bir olan Allah a ve senin onun resulu olduğuna inandım,diyor.
Babana sordun mu?
Allah beni yaratırken babama sordumu ki!Bağlı ama bağımlı değildi,hep özgür oldu ruhu hep cesur..
Sonra Efendimize akrabalarını uyar denilince,tüm aile efradına mucizevi bir yemek verecek,aranızdan bana yardım edecek kim var deyince,akrabalarının arasında küçük gövdesi,ve ince sesiyle üç defa,
Ben varım!diyecekti ve hep orada var olmaya devam edecekti.Ne güzel çocuktu,Ali..